Coğrafi Keşiflere Yön Veren Pusulanın Hikayesi

Coğrafi Keşiflere Yön Veren Pusulanın Hikayesi

Pusula, öncelikli olarak ulaşımda ve arazi incelemesinde kullanılmaktadır. Dünya üzerinde yön tespit etmeye yarayan bu önemli cihaz, manyetik veya cayroskopik olarak, ya da yön belirleme prensibine göre çalışmaktadırlar. Tarihe yön veren keşifler arasında en önemli icatlardan biri olup, tüm dünyayı değiştiren coğrafi keşiflerin yaşanmasına önayak olmuş aygıtlardır. Peki pusula ilk kimler tarafından, nerede, ne amaçlarla kullanıldı ve nasıl yapıldı? Bu metnimizde kısaca bu sorulara yanıt vermeye çalışacağız.

Pusulanın Kökenleri

Pusulanın ilk kim tarafından bulunduğu üzerine farklı farklı fikirler, teoriler getirilmiştir. Bir kısım tarihçiye göre pusula hem Avrupalılar hem de Çinliler tarafından ayrı ayrı bulunmuş ve kullanılmıştır. Bazı tarihçiler ise 12. yüzyılda bugün anladığımız şekildeki pusulayı bulmuş ve kullanmış olduklarını, Avrupalı’ların ise oraya giden gezginler, diplomatlar, tacirler aracılığıyla bu nesneyle tanışmış olduklarını öne sürerler. Bu farklı savlar bu şekilde ancak yalnızca net olarak bilebildiğimiz konu, pusulanın 12 veya 13. yüzyıllarda bulunduğudur.

Bildiğimiz, mıknatıs taşı ile çalışan pusulaların dışında daha önceki denizcilerin de elbette pusulaya benzer aygıtlarla denizlerde yön buldukları da bilinmektedir. Özellikle İskandinavyalı viking denizcilerinin güneşin gölgesine göre yön bulmalarını sağlayan ilkel pusulaları buna bir örnektir. Keza bu halkın Avrupalılardan çok daha önce Amerika kıtasına ulaştıkları ve buradaki yerlilerle bir tür ilişki içerisine girdikleri de bazı tarihçiler tarafından dile getirilmektedir. 

Pusulanın Çalışma Biçimi ve Sonrası

Fransa'da pusuladan ilk olarak 1200’lü yıllarda söz edilmeye başlandığı bilinmektedir. Ardından benzer dönemlerde İngiltere’de ve İzlanda’da bahsi geçmektedir. Denizciler önce; küçük bir parça mıknatıs taşını bir çöp üzerine koyup suya bırakmışlardı. Bu şekilde, çöpün Dünya'nın manyetik alan çizgileriyle aynı hizaya geldiğini ve bir ucunun Kutup Yıldızı’na baktığını gördüler. Mıknatıs taşına uzun süre temas ettirilen demir veya çelik bir iğne kuzey-güney istikametinde hizaya gelebiliyordu. İlkel bir düzeyde kalmış olan pusulaya yönelik bu ilk önemli gelişmeleri Fransız Pierre de Maricourt isimli adam yaptı.

Bu aşamadan sonra pusula coğrafi keşifler dönemi boyunca, insanoğlu deniz yollarını aktif olarak kullandıkça gelişmeye devam etti ve farklı kullanım alanları buldu. Farklı ulaşım biçimleri için farklı pusulalar üretildi ve temel mantık aşağı yukarı bu buluşu veri olarak almaktadır. Yol bulmamız gerektiği sürece pusulalar, belki uzayda bile bize eşlik etmeye devam edeceklerdir. Kim bilir?