Uzayı Bir Kubbeye Sığdırmak: Gözlemevi Nedir?

Uzayı Bir Kubbeye Sığdırmak: Gözlemevi Nedir?

Gözlemevi karada, denizde yahut gökyüzünde meydana gelen olayları inceleyebilmek için kullanılan bir yer ve devasa bir aygıttır. Pek çok farklı bilimsel disiplinde gözlemevleri kullanılabilir; bunların arasında astronomi, meteoroloji, jeofizik (rasathaneler), oşinografi, volkanografi gibi farklı bilimsel alanlar vardır. 

Uzay bilimini bambaşka bir seviyeye taşıyan, şimdiki teknolojiyle uzayı rahatlıkla gözlemlememizi sağlayan gözlemevleri aslında geçmiş insan topluluklarında son derece basit kullanılabiliyordu. Örnek olarak Britanya’da bulunan gizemli, Stonehenge isimli taştan anıt aslında gökyüzündeki yıldızları incelemek için de kullanılan ilkel bir gözlemeviydi. Elbette bu tip eski ‘gözlemevleri’ne örnek olarak dünyanın pek çok farklı yerinden örnekler verilebilir; Peru’da Chankillo, İrlanda’da Newgrange, Rusya’da Arkaim ve daha fazlası...

Bilimsel İnceleme Merkezler Olarak Gözlemevleri

Elbette bu bahsettiğimiz ‘gözlemevleri’ aslında bilimsel araştırmalar için değil, daha çok astrolojik gözlemler yapmak için kullanılıyordu. Antik toplumlarda gökyüzündeki hareketler, günümüzdeki kadar önemliydi. Onlar gelecekte ne yaşayacaklarını veya mevcut durumda yaşadıklarını yıldızlara bakarak yorumlayabiliyorlar veya gökyüzünde bulunan parlak cisimlere, yıldızlara kutsallık atfedebiliyorlardı. 

Fakat bilim de, insan toplumlarının hayati bir faaliyeti olarak gelişti. Bizim bugün anladığımız şekline yakın biçimde ilk gözlemevi M.S. 9. yüzyılda Bağdat’ta inşa edilmiştir. Tarihçilerin ‘İslam’ın Altın Çağ’ı’ olarak adlandırdıkları bu zaman, bilimsel ve kültürel gelişmelerin bu bölgede çok hızlı ve yaygın olduğu bir döneme denk geliyor.Bu tarihten itibaren dünyanın farklı yerlerinde, farklı amaçlarla, farklı tasarımlarda gözlemevleri kurulmuştur. Bu gözlemevleri sayesinde gökler, denizler, karalar daha derinlikle ve kapsamlılıkla incelenebilir hale gelmiştir. 

Gözlemevini Nasıl Düşünmek Gerekir?

Kara gözlemevlerinin çoğu, optik teleskop gibi hassas aygıtlarını elementlerden korumak için bir kubbe veya benzeri bir yapının içine yerleştirilmiştir. Genellikle teleskop kubbelerinin çatısında, gözlem sırasında açılabilen ve teleskop kullanılmadığında kapatılabilen bir yarık veya başka bir açıklık bulunur. Burası işte, devasa optik lensler vasıtasıyla uzaya açılan kapılarımız olarak düşünülebilir. 

Kısacası, gözlemevlerini yalnızca okul gezilerinde gidip gezilecek, kitaplarda resimlerine bakılacak yabancı aygıtlar olarak görmemek gerekir. Hepimiz öğrenme tutkusu sayesinde yeryüzüne yayılmış olan insan türünün fertleriyiz ve atalarımızın büyük emekler vererek ortaya çıkardığı bu aygıtların hepsini kullanabilecek yeteneğimiz var. Gözlemevlerinde de, tıpkı laboratuvarlardaki veya fabrikalardaki gibi hepimiz için önemli bir faaliyet yürütülmektedir. 

Ve inanmak, bilmek gerekir ki uzayda öğrenilecek bir şey kalmayıncaya dek oraları gözlemeyi sürdüreceğiz.